26 Eylül 2010 Pazar

Sevemedin...

Şimdi anladın mı nasıl seviyorum ben…
Ben seni sevdim gerçekten de be sevdim.
Senin beni sevmeni de, seni de sevdim.
Sen ben terk ettiğinde de seni sevdim.
Ondan sonra da sevmeye devam ettim.
Sendeki insanlığı, bende ki insan sevgisini…
Eski sevgililerimi de aynen böyle sevdim.
Ama sen benim, onları sevmemi sevemedin.
Aslında çok basitti, sevmeliydik herkesi,
Sevgiden çıkar beklemeden sevmeliydik.
Sevgiyi hiç kaybetmeden sevmeliydik.
Ben seni sevdim, senin beni sevmeni de…
Ama sen sevemedin beni de, bendeki sevgiyi de…

12 Eylül 2010 Pazar

Nasıl vazgeçersin?

Şimdi sen denize girmeyi ve yüzmeyi çok seviyorsun değil mi?
O denize senden önce çok kişi girdi ve orda yüzdü diye,
Ya da senden önce girenleri plajda görsen, yatarken…
Sevdiğin denize girip yüzmekten vazgeçebilir misin?

Şimdi sen yemek yemeyi çok seviyorsun değil mi?
O tencereden daha önce başkaları da yedi diye,
Ya da senin sevdiğin yemeği başkaları da seviyorsa…
Sevdiğin yemeği yemekten vazgeçebilir misin?

Şimdi söyle bana, sen beni şimdi şu an seviyorsun değil mi?
Ben başkalarını, başkaları da beni daha önce sevdik diye,
Ya da senin sevdiğin senden önce başkalarıyla seviştiyse…
Şimdi seni seven beni, sevmekten nasıl kolay vazgeçebilirsin?

7 Eylül 2010 Salı

Savur ve öldür beni...

Savur küllerimi, kumlarla mavi denizin birleştiği uzun kıyıya…
Med-cezir beni götürür uzaklara sonra geri dönerim yine sana…
Savur sevgilim küllerimi, senin için yakmıştım ben kendimi…
Ve öldüm, hissetmedim ölürken senin tenimde yaktığın ateşi…
Savur beni umarsızca, karışmayı isterim havaya ve engin sulara…
Savur, bir de sen öldür beni, öldürdüğün gibi yaşarken aldatmanla…
Sevgini benden başka bir bedene vererek, beni sana aç bırakmanla…

2 Eylül 2010 Perşembe

Sen?

Sen beni senin gibi mi zannettin?
Senin gibi, seni unutacağımı mı?
Sen beni herkes gibi mi zannettin?
Sevip seni, sonra sileceğimi mi?
Sen beni onlar gibi mi bildin?
Seni öpüp sonra gideceğimi mi?
Sen beni aptal mı zannettin?
Sevip, senden vazgeçeceğimi mi?

Bir de bana aşık olun...

Kadınların sırılsıklam aşık oldukları erkekler gördüm.
Sonra ne kadar çaresiz kalıp, zavallı duruma düştüklerini…
“O olmazsa ölürüm” diyen sığ ve basit cümlelerini duydum.
Sonra hayatta kalıp gülücüklerle başka aşklara düştüklerini...
Günlerce, şişmiş gözlerle durmadan ağladıklarını gördüm.
Sonra makyajlı gözlerle başka bir erkeğe bakıp, iç geçirdiklerini…
Sözde aşık olup "aşığım sana doyamıyorum" dediklerini duydum.
Ve sonra aşkı defalarca lanetleyip, yeminler ettiklerini aşka karşı...
Ve kadınların hep birilerine aşık olduklarını gördüm, inanmadım.
Sonra onlara gerçek aşkı anlattım, bana inanmadılar, inanamadılar.
Dedim ki o zaman onlara; “sürünün, acı çekin, ağlayın, lanet okuyun.
Siz bununla besleniyorsanız, alın o zaman benden de size bir aşk…
Bana da aşık olun haydi, olun ki sizi bir de ben süründüreyim.
Bir kez benle sürünürseniz, başkasıyla sürünmekten tatmin olmazsınız.